Türkiye: Yargıtay ÇHD üyesi 14 avukatın cezalarını onadı

22/09/2020
Appel urgent
en tr

Yeni bilgi
TUR 006 / 0620 / OBS 063.2
Hapis cezası/
Keyfi tutuklama/
Adli taciz
Türkiye
18 Eylül 2020

Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) ve Dünya İşkenceyle Mücadele Örgütü (OMCT) ortaklığıyla oluşturulan İnsan Hakları Savunucularının Korunması için Gözlemevi Türkiye’deki aşağıda belirtilen durum konusunda yeni bilgiler elde etmiştir ve acil olarak müdahalenizi talep etmektedir.

Yeni bilgi:

Gözlemevi, güvenilir kaynaklar tarafından, Yargıtay’ın, tamamı Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi önde gelen insan hakları avukatları olan Ayçan Çiçek, Ayşegül Çağatay, Didem Baydar Ünsal, Naciye Demir, Şükriye Erden, Yağmur Ereren, Yaprak Türkmen, Zehra Özdemir, Ahmet Mandacı, Aytaç Ünsal, Behiç Aşçı, Engin Gökoğlu, Özgür Yılmaz ve Süleyman Gökten hakkındaki hapis cezalarını onanmasi ve Barkın Timtik, Ezgi Çakır ve Selçuk Kozağaçlı’nın dosyalarının yenden incelenmesine dair kararı hakkında bilgilendirilmiştir.

Elde edilen bilgilere göre, 15 Eylül 2020 tarihinde, Yargıtay terörle ilgili suçlamalardan kovuşturulan 14 ÇHD avukatına verilen cezaları (bkz. arka plan bilgisi), avukatlar aleyhindeki delillerin hukuka uygun olarak elde edilmesi ve her ne kadar sözde bir “terör örgütü” üyesi olan kişileri avukat olarak temsil etmek suç olmasa da, ceza alan avukatların terör örgütünü ve üyelerini “savunma hakkını aşar biçimde (...) terör örgütünü ve diğer mensuplarını koruyucu davranışta bulunmak” üzere hareket etmeleri gerekçesi ile onamıştır.

Bu nihai karar ile 14 avukata şu cezalar verilmiştir: Özgür Yılmaz’a 13 yıl ve altı ay hapis cezası; Behiç Aşçı ve Şükriye Erden’e 12 yıl hapis cezası; Aytaç Ünsal, Engin Gökoğlu ve Süleyman Gökten’e 10 yıl ve altı ay hapis cezası; Ayçan Çiçek ve Naciye Demir’e 9 yıl hapis cezası; Ayşegül Çağatay, Didem Baydar Ünsal, Yağmur Ereren ve Yaprak Türkmen’e 3 yıl dokuz ay hapis cezası; Ahmet Mandacı ve Zehra Özdemir’e 3 yıl, bir ay ve 15 gün hapis cezası.

Bugün itibarıyla, Aycan Çiçek, Barkın Timtik, Behiç Aşçı, Engin Gökoğlu and Selçuk Kozağaçlı’nın tutukluluğu devam etmektedir. Ayrıca hakkında açılan dava diğer davalardan ayrılan ve dosyası halen karara bağlanmamış olan ÇHD üyesi avukat Oya Aslan’nın tutukluluğu da devam etmektedir. Adil yargılanma için başladığı ölüm orucu nedeniyle sağlığı kısa süre önce ağır şekilde bozulan Aytaç Ünsal için ise, cezasının infazı 3 Eylül 2020 tarihinde, tedavisi sona erene dek durdurulmuştur (bkz. arka plan bilgisi).

Buna ek olarak, Yargıtay, yerel mahkemenin Barkın Timtik’e 18 yıl ve dokuz ay hapis cezası ve Selçuk Kozağaçlı’ya 11 yıl ve üç ay hapis cezası verdiği kararını, terörle ilgili suçlamalardan haklarında devam eden diğer davalarla birlikte yeniden incelenmesi gerektiği gerekçesi ile bozmuştur. Yargıtay aynı zamanda yerel mahkemenin Ezgi Çakır’a 8 yıl hapis cezası verdiği kararını, “terör örgütüne üyelik” yerine “bilerek ve isteyerek örgüte yardım etmek” suçlaması üzerinden ceza alması gerektiği gerekçesi ile bozmuştur.

Terörle ilgili suçlamalardan kovuşturulan ÇHD avukatı Ebru Timtik’in dosyası ile ilgili olarak Yargıtay, Timtik’in adil yargılanma için başlattığı ölüm orucunda iken 27 Ağustos 2020 tarihinde yaşamını kaybetmiş olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığını belirtti (bkz. arka plan bilgisi).

Gözlemevi, bu karar nedeniyle dehşete kapılmıştır ve Aycan Çiçek, Ayşegül Çağatay, Didem Baydar Ünsal, Naciye Demir, Oya Aslan, Şükriye Erden, Yağmur Ereren, Yaprak Türkmen, Zehra Özdemir, Ahmet Mandacı, Aytaç Ünsal, Behiç Aşçı, Engin Gökoğlu, Özgür Yılmaz ve Süleyman Gökten’e verilen hapis cezaları ile birlikte Barkın Timtik, Ezgi Çakır ve Selçuk Kozağaçlı’ya karşı devam eden adli tacizi, bu kişilerin insan hakları avukatı olarak meşru insan hakları faaliyetleri nedeniyle cezalandırılmalarından ibaret olduklarının görülmesi nedeniyle, kınamaktadır.

Gözlemevi, ayrıca, Aycan Çiçek, Barkın Timtik, Oya Aslan, Behiç Aşçı, Engin Gökoğlu ve Selçuk Kozağaçlı’nın devam eden keyfi tutukluluklarını, insan hakları avukatı olarak meşru insan hakları faaliyetleri nedeniyle cezalandırılmasından ibaret olduklarının görülmesi nedeniyle kınamaktadır.

Gözlemevi, Türkiye yetkililerine derhal ve koşulsuz olarak hapisteki altı insan hakları avukatının serbest bırakılması ve bu avukatlarla birlikte Türkiye’deki tüm insan hakları savunucularına karşı uygulanan adli taciz dahil her türlü tacize son vermeleri konusunda çağrıda bulunmaktadır.

Arka plan bilgisi:

2017 yılının son aylarında, yukarıda anılan 17 ÇHD üyesi gözaltına alınmış ve daha sonra Soma ve Ermenek maden katliamları, kentsel dönüşüm projelerine bağlı zorla yeniden yerleştirmeler, polis şiddeti ve işkence vakaları ve düşünceleri nedeniyle kovuşturulan diğerleri benzeri davalarda müvekkillerini temsil ettikleri için terörle ilgili suçlamalardan tutuklanmıştır.

Dava boyunca, adil yargılanma hakları sürekli ihlal edilmiştir ve dava gizli tanık beyanı ve cezaevindeki müvekkillerini ziyaret etmeleri benzeri “delillere” dayandırılmıştır. 14 Eylül 2018 tarihinde, tutuklu 17 avukatın tamamı bir hafta süren duruşmaların ardından İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından serbest bırakılmıştır. Buna rağmen, aynı hakim heyeti, ilk kararlarının üzerinden henüz 24 saat geçmeden savcının itirazının ardından 12 avukatın yeniden tutuklanmasına karar vermiş ve kalan 5 avukatın tahliyesini onaylamıştır. Sonrasında, tahliyeleri yönünde karar veren hakim heyeti üyeleri davadan alınmış ve başka mahkemelere atanmıştır. On iki avukattan altısı, yani Aycan Çiçek, Ahmet Mandacı, Aytaç Ünsal, Behiç Aşçı, Engin Gökoğlu ve Selçuk Kozağaçlı, izleyen günlerde tekrar alıkonulmuştur.

20 Mart 2019 tarihinde, İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi; Aycan Çiçek, Ayşegül Çağatay, Didem Baydar Ünsal, Ebru Timtik, Ezgi Çakır, Naciye Demir, Şükriye Erden, Yağmur Ereren, Yaprak Türkmen, Zehra Özdemir, Ahmet Mandacı, Aytaç Ünsal, Barkın Timtik, Behiç Aşçı, Engin Gökoğlu, Özgür Yılmaz, Selçuk Kozağaçlı ve Süleyman Gökten’in terörle ilgili suçlardan 3 yıl, bir ay ve 15 gün ile 18 yıl, dokuz aya kadar değişen sürelerle hapisle cezalandırılmalarına karar vermiştir. Bu karar, 8 Ekim 2019 tarihinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanmıştır.

5 Şubat 2020 tarihinde, Aycan Çiçek, Oya Aslan, Ebru Timtik, Aytaç Ünsal, Barkın Timtik, Behiç Aşçı, Engin Gökoğlu ve Selçuk Kozağaçlı kendileri ve müvekkilleri adına adil yargılanma talebiyle açlık grevine başladıklarını açıklamıştır. Bu avukatlardan altısı sağlık sorunları nedeniyle 10 Mart 2020 tarihinde açlık grevine son vermiş, ancak Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal açlık grevine devam etmiştir. Her ikisi birden Türkiye’de 5 Nisan 2020 tarihinde kutlanan Avukatlar Gününde açlık grevlerini ölüm orucuna çevirmeye karar vermiştir. 27 Ağustos 2020 tarihinde, Ebru Timtik, 238 günlük açlık grevinin ardından tutuklu olduğu sırada ölüm orucu sonucunda hayatını kaybetmiştir.[1]

3 Eylül 2020 tarihinde, Yargıtay 16.. Ceza Dairesi, Aytaç Ünsal’ın sağlığının bozulması nedeniyle durumu düzelene dek cezasının infazının durdurulmasına ve durumu düzelene dek tahliye edilmesine karar vermiştir. 4 Eylül 2020 tarihinde ise bu gelişme sonucunda Aytaç Ünsal açlık grevini sona erdirdiğini açıklamıştır.

İstenen eylemler:

Lütfen aşağıdaki talepler doğrultusunda Türkiye yetkililerine yazınız:

i. Aycan Çiçek, Barkın Timtik, Oya Aslan, Behiç Aşçı, Engin Gökoğlu ve Selçuk Kozağaçlı ile birlikte Türkiye’deki tüm insan hakları savunucularının bedensel ve ruhsal bütünlüğünün korunmasının her koşulda teminat altına alınması;

ii. Tamamıyla insan hakları faaliyetlerine yaptırım getirilmesi amacıyla yapıldığı görüldüğünden tutuklulukları keyfi olan Aycan Çiçek, Barkın Timtik, Oya Aslan, Behiç Aşçı, Engin Gökoğlu ve Selçuk Kozağaçlı ile birlikte Türkiye’de keyfi olarak tutuklu bulundurulan tüm insan hakları savunucularının derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması;

iii. Aycan Çiçek, Ayşegül Çağatay, Barkın Timtik, Didem Baydar Ünsal, Ezgi Çakır, Naciye Demir, Oya Aslan, Şükriye Erden, Yağmur Ereren, Yaprak Türkmen, Zehra Özdemir, Ahmet Mandacı, Aytaç Ünsal, Behiç Aşçı, Engin Gökoğlu, Özgür Yılmaz, Selçuk Kozağaçlı ve Süleyman Gökten ile birlikte Türkiye’deki tüm insan hakları savunucularına karşı gerçekleştirilen adli tacizler dahil her türlü tacize son verilmesi;

iv. 9 Aralık 1998 tarihinde BM Genel Kurulu tarafından kabul edilen BM İnsan Hakları Savunucuları Bildirgesi’nin tüm hükümlerine ve özellikle Madde 1 ve 12’ye uyulması;

v. Türkiye tarafından kabul edilen uluslararası sözleşmeler ve uluslararası insan hakları standartları uyarınca insan hakları ve temel özgürlüklere saygının her koşulda sağlanması.

Adresler:

• Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. e-posta: contact@tccb.gov.tr
• Adalet Bakanı Abdülhamit Gül. e-posta: info@adalet.gov.tr
• İçişleri Bakanı Süleyman Soylu. e-posta: diab@icisleri.gov.tr; sti@icisleri.gov.tr
• Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği Daimi Temsilciliği, Brüksel, Belçika. e-posta: info@turkdeleg.org; tr- delegation.eu@mfa.gov.tr
• Büyükelçi Sadık Arslan, BM Cenevre Ofisi nezdinde Türkiye Daimi Temsilciliği, İsviçre. e-posta: turkey.unog@mfa.gov.tr

Lütfen ülkenizdeki Türkiye büyükelçiliği ya da diplomatik misyonlarına da yazınız.

***
Paris-Cenevre, 18 Eylül 2020

Yanıtınızda atılan adımlar hakkında bu başvurunun kodunu belirterek bizi bilgilendirmenizi rica ederiz.

İnsan Hakları Savunucularının Korunması için Gözlemevi (Gözlemevi) 1997’de Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) ve Dünya İşkenceyle Müdahale Örgütü (OMCT) tarafından kurulmuştur. Bu programın amacı, insan hakları savunucularına karşı baskıyı engellemek veya bu durumlara çözüm üretmek üzere müdahale etmektir. FIDH ve OMCT, uluslararası sivil toplum tarafından hayata geçirilen bir Avrupa Birliği İnsan Hakları Savunucuları Mekanizması olan ProtectDefenders.eu üyesidir.

Gözlemevi ile irtibata geçmek için acil durum hattını arayınız:
◦ E-posta: Appeals@fidh-omct.org
◦ FIDH Telefon ve faksı: + 33 1 43 55 25 18 / +33 1 43 55 18 80
◦ OMCT Telefon ve faksı: + 41 22 809 49 39 / + 41 22 809 49 29


[1] Bkz. 28 Ağustos 2020 tarihinde yayınlanan Gözlemevi Basın Açıklaması “Turkey: Authorities are responsible for Ebru Timtik’s death in custody”.

Lire la suite