FIDH (Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu) bugün "Suriye’de kadınlara karşı şiddet : Sessizliği kırmak" (Arapça versiyonu da mevcuttur) başlıklı bir bilgi notu yayımladı. Ürdün’de bulunan kadın mültecilerle Aralık 2012’de yapılan görüşmelere dayanarak yazılmış olan bu bilgi notu, Suriye’deki kadınları hedef alan belirli şiddet eylemlerinin altını çiziyor.
FIDH heyeti, Zaatari, Kral Abdullah Parkı ve Cyber City olmak üzere üç adet mülteci kampını ziyaret edip, Amman, Rusaifa, Dhleil ve Sama Sarhan’da (Zarka Valiliği) resmi kampların dışında yaşayan 80 mülteci ile biraraya geldi.
FIDH Başkanı Souhayr Belhassen "Özellikle bu tip suçların getirdiği damgalama sebebiyle cinsel şiddet suçlarının boyutunu ölçmek son derece zor. Görüşülen bütün mülteciler cinsel şiddet vakalarına şahit olduklarını veya böyle vakaları duyduklarını belirtirken, ülkeden kaçma kararı almalarında tecavüze uğrama korkusunun belirleyici olduğunu söylediler," dedi.
Görüşülen Suriyeli kadınların hepsi, evleri aranırken, kontrol noktalarında durdurulduklarında ve tutuklandıklarında hükümet yanlısı kuvvetler tarafından tecavüze uğradıklarını veya başka şekillerde cinsel şiddete maruz kaldıklarını anlattılar. Hükümet karşıtı silahlı grupların da bu tarz suçlar işledikleri anlatıldı. Görüşülenlerin bir çoğu, kadınların çatışmanın bütün tarafları tarafından bilgi edinmek amaçlı veya mahkumların serbest kalmasına karşılık pazarlık malzemesi olarak kaçırılma riski ile karşı karşıya olduklarını belirtti.
FIDH ile konuşan kadınlar aralarından bir çoğunun bu şiddet olaylarının ardından toplumdan dışlandıklarını söylediler. Pek çok kadın ve destek hizmeti sağlayan örgüte göre, tecavüze uğrayanlar bazen "aile namusunu kurtarmak" için evlenmeye zorlanıyorlar.
Damgalanma riski ve tecavüz mağdurlarının dışlanması bir sessizlik kültürü yaratırken, kadınların cinsel şiddet suçlarını ihbar etmesini engelliyor. Sonuç olarak, tıbbi ve psiko-sosyal yardıma ihtiyaç duyanların çok büyük bir bölümü bu tarz hizmetlere erişemiyor ve bu hizmetler resmi mülteci kamplarının dışında da pek bulunamıyor.
FIDH,çağrıda bulunuyor:
- Tüm çatışma taraflarına: Cinsel şiddet dahil, tüm şiddet şekillerine derhal son verilmelidir. Tüm tarafların komuta zincirleri cinsel şiddet uygulamalarına karşı açık ve net emirler vermelidir.
- Suriye rejimini destekleyen devletlere: Suriye rejimini, baskı politikasına, sivil-çatışan taraf diye ayırım göz etmeden yapılan geniş çaplı saldırılara ve ciddi insan hakları ihlallerine derhal son vermesi için teşvik etmeli. Bu saldırılar savaş suçları ve insanlığa karşı işlenmiş suçlar olarak yorumlanabilir.
- Tüm Devletlere (özellikle de çatışmaya taraf olanları destekleyenlere): Çatışmaya taraf olanların uluslararası insan hakları ve insancıl hukuka bağlı kalmaları ve derhal cinsel şiddet ve kadınları hedef alan tüm şiddet şekilleri dahil bu ihlallere son vermeleri için teşvik etmeli; Suriye’de kadın ve kızlara karşı cinsel şiddet ve diğer tipte şiddet uygulayanlar dahil, insanlığa karşı suç ve savaş suçları zanlıları hakkında, bölge dışı yargı yetkisi prensibi altında dahil, mümkün olduğunda soruşturma ve kovuşturma açmalı.
- BM Güvenlik Konseyi’ne: Suriye durumunu Uluslararası Ceza Mahkemesine sevk etmeli ve Suriye’de kadın ve kızlara karşı cinsel şiddet ve diğer tipte şiddet uygulayanlar dahil, insanlığa karşı suç ve savaş suçları ısleyenlerin cezasız kalmamaları için yapılan çabaları teşvik etmelidir.
- Ürdün Devleti ve Ürdün’de bulunan BM ajansları ve diğer hizmet sağlayıcılara: Suriyeli kadın ve kızların maruz kaldıkları cinsel ve diğer tipte şiddet hakkında konuşmalarına karşı bulunan engelleri göz önünde bulundururak buna göre sosyal yardım ve koruma hizmetleri oluşturmaları; cinsel şiddete maruz kalmış kişilere ulaşmak için proaktif davranıp özellikle resmi mülteci kampları dışında bu kişilere gerekli sağlık ve başka hizmetler sunmaları gereklidir.
indir Yönetici Özeti: Suriye’de Kadına karşı şiddet: Sessizliği Kırmak
indir Suriye’de Kadına karşı şiddet: Sessizliği Kırmak (İngilizce)