Durum açıklaması:
Gözlemevi, Türkiye ve Suriye’de 52.000’den fazla kişinin ölümüne ve binlerce kişinin yaralanmasına ve yerinden edilmesine neden olan 6 Şubat 2023 tarihli ölümcül depremlerin ardından işkence davalarını üstlenen Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi Erdoğan Akdoğdu ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Mehdi Zana Akkaya isimli insan hakları avukatlarına yönelik tehditler hakkında bilgilendirildi. Bu insani kriz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın depremden etkilenen bölgelerde üç ay süreyle olağanüstü hal ilan etmesine yol açmış, bu da temel özgürlüklere orantısız kısıtlamalar getirilmesine ve kolluk kuvvetlerinin ihlallerine neden olmuştur.
12 Şubat 2023 tarihinde Erdoğan Akdoğdu ve Mehdi Zana Akkaya, müvekkilleri S.G.’yi soruşturmada temsil etmek ve kendisi ile kardeşi A.G.’nin gözaltındayken maruz kaldıkları işkence eylemlerini belgelemek üzere S.G. ile gözaltına alındığı Altınözü Jandarma Karakolu’nda görüştüler. Görüşme sırasında her iki insan hakları avukatının da sözleri jandarma görevlileri tarafından defalarca kesildi ve bir görevli onları "Sizin de başınıza aynı şey gelir" diyerek tehdit etti. Dahası, Jandarma, müvekkilinin maruz kaldığı işkenceyi belgeleyen fotoğraflar çektiği için Akdoğdu aleyhinde tutanak tuttu.
A.G. ve S.G. 11 Şubat 2023 tarihinde Hatay’ın Altınözü ilçesine bağlı Büyükburç köyündeki evlerinde "yağma" ve "hırsızlık" suçlamalarıyla gözaltına alınmış ve Altınözü Jandarma Karakolu’na götürülmüşlerdir. Usuli hakları ihlal edilerek, gözaltı süresinin başında sağlık kontrolü için hastaneye götürülmediler. Akrabaları ve yerel tanıklar, gözaltına alındıklarında her ikisinin de sağlıklı ve zarar görmemiş olduklarını belirtmişlerdir. Aynı gün, baba İ.G, oğlu A.G.’nin hastaneye kaldırıldıktan kısa bir süre sonra öldüğünü öğrendi. Otopsi raporunda A.G.’nin vücudunun çeşitli yerlerinde kesikler ve morluklar olduğu, burnunun ve kaburgalarının kırıldığı ve beyin kanaması geçirdiği belirtildi. Jandarma görevlileri, bu ağır yaralanma ve yaraların bir çetenin darp etmesi ve kişinin kendine zarar vermesi, yani kafasını duvara vurması sonucu oluştuğunu iddia etti. Kesin ölüm nedeni otopsi bulgularına göre Adli Tıp Kurumu tarafından belirlenecek. İ.G. oğlu A.G.’nin ölümüyle ilgili olarak suç duyurusunda bulunmuş ve bunun üzerine Savcı soruşturma başlatmıştır.
12 Şubat 2023 tarihinde, Erdoğan Akdoğdu ve Mehdi Zana Akkaya, Altınözü Jandarma Karakolu’nda müvekkilleri S.G.’yi ziyaret ettiklerinde, vücudunda şişmiş bir burun, yüz kesikleri, ayaklar ve ellerde morluklar ve yaralanmalar şeklinde gözle görülür darp ve şiddet izleri gördüler. S.G. işkence gördüğünü ve cinsel şiddete maruz kaldığını, bu şiddetin testis bükme, copla tecavüz tehdidi ve tecavüz girişimini de içerdiğini belirtmiştir. S.G., sağlığının ciddi şekilde bozulmasının ardından Jandarma’nın kendisini Adana’daki hastaneye götürdüğünü ve burada bir süre tedavi gördükten sonra karakola geri getirdiğini ve burada avukatlarıyla görüştüğünü belirtti. Bu görüşme sırasında iki avukat bir Jandarma görevlisi tarafından tehdit edilmiştir.
14 Şubat 2023 tarihinde S.G. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Kendisine işkence yapan görevlileri teşhis etti ve üç jandarma personeli görevden uzaklaştırıldı. Savcı S.G.’ye yapılan işkence ile ilgili soruşturma başlattı.
Bu Acil Eylem çağrısının yapıldığı tarihte, avukatları tehdit eden jandarma personeli hakkında henüz bir suç duyurusunda bulunulmamıştı.
Gözlemevi, Türkiye ve Suriye’de meydana gelen ölümcül depremlerin ardından, sosyal medyada dolaşan ve "yağmacı" olduğu iddia edilen kişilerin, üniformaları nedeniyle polis memuru olduğu varsayılan kişiler tarafından dahil olmak üzere ağır şekilde dövüldüğünü gösteren çok sayıda haber ve videoyu büyük bir endişeyle kayda geçmektedir. Mülteciler ve özellikle de Suriyeli mülteciler, aşırı sağcı politikacılar ve gruplar tarafından sosyal medyada bu tür suçlamaların, nefret söylemlerinin ve şiddet tehditlerinin hedefi haline getirilmektedir. Depremden etkilenen on ilde ilan edilen üç aylık olağanüstü hal, Türkiye’nin 2016-2018 döneminde yaygın insan hakları ihlalleri ve olağanüstü hal mevzuatının kötüye kullanılması konusundaki sicili göz önünde bulundurulduğunda, durumu daha da kötüleştirme riski taşımaktadır.
Gözlemevi, A.G.’nin gözaltında ölümü ile kendisine ve kardeşi S.G.’ye karşı işlenen işkence suçlarından derin üzüntü duymakta ve yetkilileri bu fiillere ilişkin derhal, kapsamlı ve tarafsız soruşturmalar yürütmeye çağırmaktadır. Gözlemevi, depremin ardından insan hakları ve temel özgürlüklere tam saygı gösterilmesinin gerektiğini ve hiçbir istisnai durumun herhangi bir işkence uygulamasını haklı çıkarmak için kullanılamayacağını hatırlatır.
Gözlemevi, Av. Erdoğan Akdoğdu ve Av. Mehdi Zana Akkaya’ya yönelik ve sadece insan hakları avukatları olarak meşru faaliyetlerini yürütmelerini ve işkence vakalarını belgelemelerini engellemeyi amaçlayan tehditleri şiddetle kınamaktadır.
Gözlemevi, Türkiye’deki yetkilileri Erdoğan Akdoğdu ve Mehdi Zana Akkaya’ya yönelik tehditlere ilişkin derhal, kapsamlı ve tarafsız bir soruşturma yürütmeye ve Türkiye’deki tüm insan hakları avukatlarının ve insan hakları savunucularının meşru insan hakları faaliyetlerini misilleme korkusu veya herhangi bir engelleme olmadan yürütebilmelerini sağlamaya çağırmaktadır. Gözlemevi ayrıca yetkilileri, işkence ve kötü muamele vakalarını belgeleyen, mağdurları temsil eden ve insan hakları ihlalleri konusunda adalet arayan avukatlar da dahil olmak üzere tüm insan hakları savunucularının güvenliğini, fiziksel bütünlüğünü ve psikolojik esenliğini teminat altına almaya çağırmaktadır.
İstenen eylemler:
Lütfen aşağıdaki talepler doğrultusunda Türkiye yetkililerine yazınız:
– Erdoğan Akdoğdu ve Mehdi Zana Akkaya ile birlikte Türkiye’deki tüm insan hakları savunucularının bedensel bütünlüğünün ve psikolojik esenliğinin her koşulda teminat altına alınması;
– Erdoğan Akdoğdu ve Mehdi Zana Akkaya’ya yönelik tehditlere ilişkin derhal, kapsamlı ve tarafsız bir soruşturma yürütülmesi, bu kişilerin korunmasının sağlanması ve faillerin uluslararası standartlara uygun olarak adalet önüne çıkarılması;
– Erdoğan Akdoğdu ve Mehdi Zana Akkaya ile birlikte Türkiye’deki diğer tüm insan hakları savunucularına karşı yargı düzeyinde de dahil olmak üzere her türlü taciz eylemine son verilmesi ve herhangi bir engel ve misilleme korkusu olmadan meşru faaliyetlerini yürütebilmelerinin her koşulda sağlanması;
– Her türlü işkence ve kötü muamele eylemini açık ve aleni bir şekilde kınanması, yukarıda belirtilen işkence fillerine ilişkin hızlı, kapsamlı, bağımsız ve tarafsız soruşturmalar yürütülmesi, fail olduğu iddia edilen kişilerin adil bir şekilde yargılanmasının sağlanması ve hayatta kalanlara ve ailelerine etkili bir çözüm, telafi ve rehabilitasyon sağlanması;
– Devlet görevlilerinin her türlü aşırı güç kullanımından, işkence veya insanlık dışı muamele fiilleri veya tehditlerinden kaçınmasının sağlanması ve kolluk kuvvetleri ile gözaltı görevlilerinin, etkili bir yaptırım mekanizmasının devreye sokularak, bu türde davranışların yasaklanması konusunda uygun şekilde bilgilendirilmesi ve uyarılmasının sağlanması;
– Olağanüstü hal uygulamasının kaldırılması, afetlere müdahale için özel olarak tasarlanmış mevcut mevzuat kapsamında verilen yetkilere başvurulması ve bu bağlamda alınan her türlü tedbirin Türkiye’nin uluslararası insan hakları yükümlülükleriyle tam olarak uyumlu şekilde mevcut krizi ele almak için kesinlikle gerekli ve orantılı olmasının sağlanması.
Adresler:
• Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.
e-posta: contact@tccb.gov.tr
• Adalet Bakanı Bekir Bozdağ. e-posta: info@adalet.gov.tr
• İçişleri Bakanı Süleyman Soylu. e-posta: diab@icisleri.gov.tr; sti@icisleri.gov.tr
Büyükelçi Faruk Kaymakçı, Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği Daimî Temsilciliği, Brüksel, Belçika. e-posta: info@turkdeleg.org; tr-delegation.eu@mfa.gov.trXBüyükelçi Güven Begeç, BM Cenevre Ofisi nezdinde Türkiye Daimî Temsilciliği, İsviçre. e-posta: turkey.unog@mfa.gov.trX
Lütfen ülkenizdeki Türkiye büyükelçiliği ya da diplomatik misyonlarına da yazınız.
***
Paris-Cenevre, 14 Mart 2023
Yanıtınızda atılan adımlar hakkında bu başvurunun kodunu belirterek bizi bilgilendirmenizi rica ederiz.
İnsan Hakları Savunucularının Korunması için Gözlemevi (Gözlemevi) 1997’de Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) ve Dünya İşkenceyle Müdahale Örgütü (OMCT) tarafından kurulmuştur. Bu programın amacı, insan hakları savunucularına karşı baskıyı engellemek veya bu durumlara çözüm üretmek üzere müdahale etmektir. FIDH ve OMCT, uluslararası sivil toplum tarafından hayata geçirilen bir Avrupa Birliği İnsan Hakları Savunucuları Mekanizması olan ProtectDefenders.eu üyesidir.
Gözlemevi ile irtibata geçmek için acil durum hattını arayınız:
• Eposta: alert@observatoryfordefenders.org
• FIDH Telefon: + 33 (1) 43 55 25 18
• OMCT Telefon: + 41 22 809 49 39